TANIM
πάντα χωρεῖ καὶ οὐδὲν μένει” καὶ “δὶς ἐς τὸν αὐτὸν ποταμὸν οὐκ ἂν ἐμβαίης Heraclitus |
Panta chōrei kai ouden menei kai dis es ton auton potamon ouk an embaies. Everything changes and nothing remains still and you cannot step twice into the same stream. Her şey değişir ve hiçbir şey aynı kalmaz ve aynı nehire ikinci kez giremezsin. |
合 异 以 为 同 , 散 同 以 为 异 。 今 指 马 之 百 体 而 不 得 马 , 而 马 系 于 前 者 , 立 其 百 体 而 谓 之 马 也 。 hé yì yǐ wéi tónɡ , sàn tónɡ yǐ wéi yì 。 jīn zhǐ mǎ zhī bǎi tǐ ér bù dé mǎ , ér mǎ xì yú qián zhě , lì qí bǎi tǐ ér wèi zhī mǎ yě 。 Zhuang Zhou (Zhuangzi) |
Differences are combined into a sameness; samenesses are broken up into differences. Now we may point to each of the hundred parts of a horse’s body and never come up with a `horse’ – yet here is the horse, tethered right before our eyes. So we take the hundred parts and set up the term `horse.’ (Burton Watson çevirisi) Farklılıklar aynılıkta birleşir; aynılıklar farklılıklara ayrışır. Bir atı oluşturan yüz parçayı gösterebiliriz ama ‘at’ ortaya çıkmaz – ancak işte at karşımızda durmaktadır. Böylece o yüz parçayı alır, yerine ‘at’ terimini koyarız. |
Cuncta fluunt, omnisque vagans formatur imago. Ipsa quoque assiduo labuntur tempora motu. Publius Ovidius Naso (Ovid) |
Everything flows and everything is shaped as a wandering image. Time itself also glides in constant motion, exactly like a river. Her şey akar ve her şey başıboş dolaşan görüntüler şekindedir. Zamanın kendisi de, aynı bir nehir gibi, sabit bir devinimle akar. |
BUZ DAĞI
Çevremizde olanları bir buz dağına benzetebiliriz. Duyu organlarımız sadece şimdi olanları algılayabilir. Olayları algılarız. Ancak olaylar, buzdağının suyun üzerindeki bölümüdür.
Sistem Dinamikleri, suyun altını görmeye yönelik araçlar içerir.
Suyun altına, derinliklere indiğimizde ilk karşılaştığımız, Zaman Boyunca Davranış grafikleridir. Olaylar, yavaş veya hızlı, bir değişime neden olmaktadır. Değişen şey nedir? Zaman boyunca bu değişimin örüntüsü nasıldır? Bu derinlikte, olaylar artık tek tek görünmez. Seçilen değişkenin oluşturduğu bir eğilim görünür. Değişimin “davranışı” görünür (sürekli azalıyor, sürekli artıyor, dengede, dalgalanıyor, önce hızlı sonra yavaş gibi)
Biraz daha derinlerde bu değişimin nedenleri vardır. Grafiği çizilen değişken “neden” böyle davranıyor? İki temel araç kullanılır: stok / akış haritaları ve nedensel döngüler.
Değişen “şey” bir stok, bir seviye, bir birikimdir. Bu seviye değişmektedir.
Seviyeleri akışlar değiştirir. Giren akış, çıkandan fazla olursa seviye artar, az olursa azalır, aynı olursa değişmez. Değişimi anlamak için, akışlara, akışların nedenlerine, birbirleri ile olan ilişkilerine odaklanmak gerekir. Nedensel Döngüler bu ilişkilerden en belirleyici olan ilişki biçimini görselleştirir: geri beslemeleri. Geri besleme, sonucun nedenin nedeni haline gelmesidir. Nüfus-doğum ilişkisi gibi, doğumlarla nüfus artar, nüfus arttıkça doğumlar artar. İnsülin-glikoz ilişkisi gibi, glikoz artınca insülin artar, insülin artınca glikoz azalır. (ilk örnek birbirini aynı yönde etkileyen, pekiştirici, ikinci örnek ters yönde etkileyen, dengeleyici ilişkiler içeriyor)
En derinde de Zihinsel Modellerimiz vardır. Yani inançlarımız, değerlerimiz, davranış alışkanlıklarımız. Çıkarım Merdiveni bu konuda kullanılabilecek görsel bir araçtır. En basit hali ile, çevremizden algıladıklarımızı, bu algıya yüklediğimiz anlamları, bu anlamlardan oluşturduğumuz inançları ve sonunda bu inançlara uygun davranışlarımız gösterir. Çıkarım merdiveni, algıdan davranışa giden yolun görselleştirilmesidir.
“Gördüğüme inanırım.” Tam burada oldukça tehlikeli bir geri besleme var.
Bir süre sonra, sadece “inandıklarımı görmeye” başlarım…
… realities which the mind strives to know appear in two forms: as states or as transformations. Each transformation sets out from one state to end in another state, so that it is impossible to understand transformations without knowing states; conversely, it is impossible to understand states without knowing the transformations from which they result, as well as those which they give rise to. Jean Piaget |
… zihnin bilmeye çabaladığı gerçeklikler iki şekilde ortaya çıkar: durumlar veya dönüşümler. Her dönüşüm bir durumdan hareket eder, bir başka durumda sonlanır, bu nedenle durumları bilmeden dönüşümleri anlamak olanaksızdır; diğer taraftan, hangi dönüşümden kaynaklandığını ve hangi dönüşüme neden olduğunu bilmeden, durumları anlamak olanaksızdır. |
Labor turmoil, bankruptcy, inflation, economic collapse, political unrest, revolution, and war testify that we are not yet expert enough in the design and management of social systems. Our social systems are far more complex and harder to understand than our technological systems. Why, then, do we not use the same approach of making models of social systems and conducting laboratory experiments on those models before we try new laws and government programs in real life? Jay W. Forrester |
İşgücü dalgalanmaları, iflaslar, enflasyon, ekonomik çöküşler, politik huzursuzluklar, devrimler ve savaşlar sosyal sistemleri tasarlamakta ve yönetmekte daha yeteri kadar ustalaşmadığımızı doğrulamaktadır. Sosyal sistemler, teknolojik sistemlerden çok daha karmaşıktır ve çok daha zor anlaşılır. O zaman, yeni kanunlar ve devlet programları uygulamadan önce, neden aynı yaklaşımı gösterip sosyal sistemlerin modellerini kurmuyor ve bu modeller üzerinde denemeler yapmıyoruz? |
System dynamics helps us expand the boundaries of our mental models so that we become aware of, and take responsibility for, the feedbacks created by our decisions. John D. Sterman |
Sistem dinamikleri, zihinsel modellerimizin sınırlarını genişletmemize yardım eder, böylece kararlarımız ürettiği geribeslemelerin farkına varır, sorumluluğunu alırız. |
VİDEOLAR
The world certainly needs system dynamics now more than ever. While a clich´e, it is certainly true that our social systems are more complicated, more interconnected and likely more fragile than at any previous point in the history of humankind. Worse, while we are ever more in need of a fundamentally holistic, systems-oriented perspective, there is good reason to believe that the theories and ideologies dominating social discourse are becoming more shortsighted and individualistic. Nelson P. Repenning |
Dünyanın sistem dinamiklerine hiç bu kadar ihtiyacı olmamıştı. Sosyal sistemlerin, insanlık tarihinde daha önce hiç olmadığı kadar karmaşık, birbirine bağımlı ve kırılgan hale geldiği, klişe de olsa, kesinlikle doğrudur. Daha da kötüsü, bütünsel ve sistem temelli bir bakış açısına bu kadar ihtiyaç varken, toplumsal teori ve ideolojiler gittikçe daha miyop ve bireyci hale geliyor. |
Creativity is just connecting things. When you ask creative people how they did something, they feel a little guilty because they didn't really do it, they just saw something. It seemed obvious to them after a while. That's because they were able to connect experiences they've had and synthesize new things. Steve Jobs |
Yaratcılık, sadece ilişkilendirmedir. Yaratıcı insanlara birşeyi nasıl yaptıklarını sorduğunuzda, kendilerini biraz suçlu hissederler. Çünkü gerçekte birşey yapmamışlar, sadece birşey görmüşlerdir. Zaman içinde doğal olarak böyle görmeye başlamışlardır. Yeni şeyler oluşturabilmelerinin nedeni deneyimlerini ilişkilendirebilmiş olmalarıdır. |
The engine of life is linkage. Everything is linked. Nothing is self-sufficient. … Sharing is everything. Home |
Hayatın motoru bağlantılardır. Herşey birbirine bağlıdır. Hiçbir şey tek başına yeterli değildir. ... Paylaşmak her şeydir. |
KAYNAKLAR
Reality does not abide by such distinctions; we experience reality in the form of an immense ecology within which all the aspects of the environment intermesh, interrelate, interact, change, and balance in that particular way that we call “dynamic”. Hasan Özbekhan |
Gerçeklik, sınıflandırmalara uymaz; gerçekliği, “dinamik” adını verdiğimiz, tüm görünümleri birbiri içine geçen, birbiri ile ilişkili, biribirini etkileyen, birbirini belli bir şekilde değiştiren ve dengeleyen muazzam bir çevre olarak deneyimleriz. |
You never change things by fighting the existing reality. To change something, build a new model that makes the existing model obsolete. Richard Buckminster (Bucky) Fuller |
Mevcut gerçeklikle savaşarak hiçbir şeyi değiştiremezsiniz. Bir şeyi değiştirmek için, mevcut modeli demode hale getiren yeni bir model kurun. |
Essentially, all models are wrong, but some are useful. George E. P. Box |
Aslında tüm modeller yanlıştır, ama bazıları işe yarar. |
Toplumun her kesiminde,
düşünme ve anlama yeteneğine katkı sağlamak amacıyla,
Sistem Dinamikleri/Düşüncesi yaklaşımını yaymaya çalışıyoruz.